Todoriç - keşan orhaniye

Todoriçlilerin toplanma yeri

TARiHçE:
Edirne sınırları içerisinde yer alan, 1877 yılında Koruklu, Akhoca köylüleri ile birlikte Bulgaristanın Dobruca bölgesinin Dobriç kasabasından göç etmiş eski bir pomak köyüdür. Eski ismi Todorieviç ya da halk arasında Todoriç tir. Todoriç adı Todor isminde bir kişinin sahip olduğu çiftliğin yanına yerleşilmesinden kaynaklanmaktadır. Köy, Balkan ve Kurtuluş savaşlarında iki defa işgale uğramış, özellikle Kurtuluş Savaşında Yunan çetelerinin hedefi haline gelmiş, bu çetelerin işkencelerine maruz kalmış, bunlarla mücadelede şehitler vermiştir. İlk yerleşim sırasında evlerin genellikle kulübe, örme çit ve çatısı saz ile kaplı iken 1881 de taştan inşaa edilen camii halen ibatete açıktır.Halkın ana dili pomakçadır ancak, 1950 lerden sonra Türkçe ağırlıklı olmuştur. Konuşulan pomakça, diğer komşu köylerin kullandığı bulgar ve makedon pomakçalarından biraz farklıdır.Bu arada pomaklar ve pomak kelimesinin araştırmasında genel olarak ve POMAK teriminin bulgarca "POMAGAM"(yardım etmek) kelimesinden türediği varsayılmakta olduğu bilgisi elde edilmiştir.--
POMAK TÜRKLERİ
Pomak Türkleri genellikle Rodap,Pirin, ve Varda Makedonyası bölgelerin de ikamet etmektedirler.Bunun haricinde bugünkü Pomak Türkleri Bulgaristan’ın kuzeyinde Lofça,Plevne, Teteven,orta Bulgaristan’da Filibe civarlarında ve eski Selanik,Manastır,Kosava ile İşkodra vilayetleri dahilinde de küçük guruplar halinde oturmaktadırlar. Pomak Türklerinin XI.asırda Pirin Makedonya’sı ve Rodoplara yerleşmiş olan Kuman Türklerinin torunları olduğu ortaya çıkmaktadır. Kuman Türklerinin daha XI. Asırda balkanlara geldikleri , Şemanizmi terk ederek Müslümanlığı kabul ettikleri ve daha sonra Osmanlılarla kaynaştıkları bilinen tarihi bir gerçektir. Pomak Türkleri öz ve öz Türk’tür. Onlar Ortaasya’dan Kuzey Göç yolunu (Hazar denizi,Karadenizin kuzeyini) takip ederek Ukrayna ile Besarabya’ya giden, buradan da XI. Asırda balkanlar inen ve peçeneklerin yardımı ile 1034 ten itibaren Rodaplar, Batı Trakya,Pirin ve Vardar Makedonya’sını hakimiyetleri altına alan Kıpçakların veya Avrupalıların Kuman olarak adlandırdıkları kabilelerin torunlarıdır.
POMAK TÜRKLERİNİN TARİHİ VE GEÇMİŞİ
Bugün Rodaplar,Pirin,Vardar Makedonyası bölgesinde bulunan Pomak Türkleri’nin 10 asırlık uzun ve hazin tarihi bir geçmişi vardır. Onların bu tarihi geçmişi XI. Yüzyılda Kuman Türkleri’nin zikredilen bölgelere yerleşmesiyle başlamaktadır. Kuman Türkleri Miladi 1087’de Peçenek Türkleriyle birlikte Bulgaristan,Makedonya,Yeni Pazar,Kosava,Bosna ve Arnavutluğu içine alan ve başkenti, Kumanova olan “Kuman-Peçenek Türk Federasyonu”nu kurmaya muvaffak olmuşlardır. Bu iki kardeş Türk kavmi Bizanslarla ve gayri-türk unsurlarla savaşacakları yerde Bizansızların adi politik entrikaları yüzünden birbirleriyle savaşarak “Milli Birliği” yıkmaşlardır. Bu nedenle Miladi 1087 yılında teşekkül etmiş olan “Kuman-Peçenek Türk Federasyonu” 1091 yılında yıkılarak varlığını ve politik fonksiyonunu tarihin karanlıklarına terk etmiştir. Federasyonun yıkılması ile Peçenek Türklerinin çoğu Bosna Hersek ve Sofya yörelerine çekilerek yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Kuman Türk boylarından bir çoğu ise Romanya,Macaristan.Avusturya ile Çekoslavakya içlerine kadar giderek buradaki gayri-türk unsuların içinde Şamanizmi terk ederek Hıristiyan olmuşlar ve kendi etnik varlıklarını kaybetmişlerdir. Batı Trakya ile Rodap ve Pirin bölgelerinin dağlık kesimlerinde bir hayli Kuman Türk boyları kalmıştır. Onlar 1091 yılından 1358’e kadar (Osmanlıların Rodaplara gelişine kadar) 267 sene bu topraklarda bazen münferit ve bazen de toplu halde hayat sürmüşlerdir. Görülüyorki,Rodaplar,pirin Makedonya’sı ve diğer bölgelere yerleşen Kuman Türkleri arasında İslamiyet büyük ölçüde Osmanlıların balkanları fethetmesinden önce Anadolu Türkleri tarafından yapılmıştır. Bu nedenle Osmanlı Türkler 1358’de fütuhat hareketine giriştiklerinde bu bölgeye asırlar önce yerleşmiş olan Kuman Türklerini karşılarında Müslüman olarak bulmuşlardır. Onlarda Anadolu’dan gelen Türk Müslüman kardeşlerine yardım etmeğe koyulmuşlardır. Bu yardımlar maddi ve manevi yönden olduğu gibi, Rodaplar ile Pirin ve Vardar Makedonya’sı üzerine yapılan fütuhat hareketleri esnasında Pomak Türklerinin “öncü,ardcı ve ileri keşif” kollarında aktif görevler olmaları olmuştur. Bu yardımcılık görevini üstlendiklerinden dolayı Balkanlı Slavlar Kuman Türk Müslümanlarına “Pomegeç” (yardımcı) adını vermişler ve zamanla bu sözcük “Pomak” şeklini almıştır. Bütün bu gelişmeler bizlere Osmanlı Türk akıncı ve uç beylerinden çok evvel batı Trakya ile Rodoplar ve Vardar Makedonyası bölgelerinde “ileri karakol” Müslüman Türk unsurunun mevcut olduğunu ,Yunalıların ve Bulgarların ise tarihin hiçbir döneminde yoğun bir unsurla bu bölgelere yerleşemediklerini göstermektedir. Bilhassa yayla yöreleri ve dağlık kesimleri yüzyıllarca gayri meskun yerler olarak kalmışlardır.
POMAK TARİHİ VE LEHÇESİ
Pomak tabiri balkanlarda pomakça konuşan Müslümanlara verilen bir addır. Bu dilin içinde oldukça yüksek oranda Slavca menşeli kelimelerin bulunmasından dolayı Bulgarlar onları “Bulgarca konuşan Müslüman” yahut “Müslüman Bulgarlar” şeklinde tarif ederler. Fakat bu tabirler nispeten yeni olup, ancak XIX.asrın sonlarına doğru kullanılmaya başlanmıştır. Osmanlı müelliflerinin Rumeli fütuhatından sonra verdikleri kayıtlarda “Müslüman Bulgarlar” tabiri geçmediği gibi “Pomak” adına hiçbir yerde tesadüf edilmemektedir. Batılı yazarlarda XIX. Yüzyılın sonlarına kadar “Pomak” adından bahsetmemektedirler. İlk Olarak A.Boue 1839 yılında balkanlara yaptığı tetkik gezisinde Selvi ve Lofça havalesinde bazı köy ve kasabalarda Pomakların oturduğunu ve bu sebepten dolayı bu kasaba ve köylere Pomak nahiyeleri adı verildiğini zikretmektedir. Fakat Pomak adının Pomakların balkanlara nasıl gelip yerleştiklerine dair bilgi vermemekte ve bu konuda hiçbir tarihi belge da ortaya koyamamaktadır. Pomak adının manası ve etimolojisi menşe’i üzerinde F.Kanitz de bazı yorumlarda bulunmuştur. Bu müellif Pomak kelimesinin Slavcanın yardım etmek manasına gelen (Pomaçi) yani yardımcı manasına geldiğini ve Pomakların Türk ordularına yardımcı vazifesini görmüş olduklarından dolayı bu adı aldıklarını ileri sürmüştür. Pomak tabiri, yukarıda belirtildiği gibi, Kuman Türklerine balkan Slavları tarafından verilmiş bir addır.Kuman Türkleri Osmanlı Akıncı beylerine Rodoplardaki fütuhatında “pomaç” “pomaga” yani yardım yaptıklarından Slavlar onlara “pomagaç” yani yardımcı adını vermişler ve zamanla bu sözcük “POMAK” şeklini almıştır. Pomak Türkleriyle ilgili en çok istismar edilen bir konuda bu toplumun konuştuğu dilin içinde oldukça yüksek oranda Slav kökenli kelimelerin bulunmasıdır. Buradan hareket ederek Bulgarlar Müslüman Pomak Türklerinin Bulgar menşeli olduklarını iddia etmektedirler. Fakat Pomak Türk lehçesinde belirli oranda Slavca kelimelerin olması Pomakların gayri Türk olduğu manasına gelmez. Çünkü bazı yazarlar bu lehçenin %30’nu Ukrayna Slavcası, %25’ni Kuman Kıpçaca, %20’sini Oğuz Türkçesi, %15’ini Nogayca, %10’nu Arapça kelimelerin oluşturduğu belirtilmektedir. Ukrayna-Slavcasının %30 nispetinde bulunmasının başlıca sebebi Kuman Türklerinin X. ve XI. Yüzyıllarda Ukrayna,Lehistan ve Beserabya yörelerinde Slavlarla olan temaslarında ve 200-300 yıl devamlı olarak Slav-Rus topraklarında “konar-göçer” bir hayat sürdürmelerinde aramak gerekir. Arapça’nın %10 nispetinde bulunması gayet tabii Pomak Türklerinin Müslüman oluşundan kaynaklanmaktadır. Pomakçanın “etimolojik” yapısı Çağatay –Türk lehçesine istinat etmektedir. Yani Pomak Türk lehçesi ve bu lehçeyi muhtevi özellikler, tamamen Çağatay-Türk lehçe gurubuna dahil değildir. Pomak Türk lehçesi şu guruplara da ayrılmaktadır: 1. Rodop—Pomak Türk lehçesi 2. Katrancı Pomak—Türk lehçesi 3. Tuna Havzası Pomak— Türk lehçesi Bütün bu lehçeler,Bulgar ve diğer balkanlı slav unsurların lehçelerinin dışında bir özel dil hususiyetini ihtiva etmektedir.Bu durum Pomak Türklerinin dil yönünden Balkan ve Tuna boyu Bulgarlarıyla her hangi bir “ihtilaf” etme durumları olmadığını ve Bulgarların Pomak Türkleri ile ilgili en çok istismar ettikleri dil konusunun geçersiz olduğunu kanıtlamaktadır. Dil yönünden Pomak Türkçesi Bulgarcacın tamamen dışında bir faktör arz ettiği gibi etnik yönünden de her bakımdan Bulgarların dışında çok yönlü hususiyet ve hasletleri ihtiva etmektedir. Yani Müslüman Pomak Türklerinin Bulgarlıkla ve Bulgar etnik menşei ile ve diğer balkanlı yunan ve slav unsurları ile katiyen etnik ve ihtilaf durumları yoktur. Onlar yukarıda belirttiğimiz gibi, Kuman Türklerinden 1091 de rodoplarda kalmış olan muayyen etnik boylarından meydana gelmiş ve zamanla Anadolu Yörük-Türk aşiretleri ile ihtilaflar yapmış saf-kan Türk unsurlarıdır. Pomak Türkleri bütün tarihleri boyunca Osmanlı devletine sadakat ve hizmet etmişlerdir. 1877--1878 Osmanlı Rus savaşının neticeleri sonucu Rodopların Rus ordusu ve Bulgar komitacıların istila tehlikesine maruz kaldığı vakit Rodop Türkleriyle Pomaklar yine birlik ve beraberlik içinde düşmanlarını bu bölgeye sokmamışlardı.
Kültür:
Avrupa kıtasında bulunan bu köy kültürünü geliştirmiş ve avrupaya uyum sağlamıştır.
İnatçı, çalışkan, eğitime önem veren halkı, sosyal yaşamında ülkenin daha doğusunda pek çok şehirde bile görülmeyen çağdaşlık ve kültürel zenginliğe sahiptir. Çevrede anlatılan bir hikayaye göre, bir köy mensubunun bir dava nedeniyle, mahkemede hakim kimlik tespiti yaparken ana adı baba adı doğum tarihini sorup en son "nerelisin?"diye sorunca "Todoriç" diye cevap verir, Hakim, bak oranın adı değişti Orhaniye" oldu, ben yine soracağım sen Orhaniye diye cevaplayacaksın der. Ve tekrar aynı soruları sorup son olarak nerelisin diye sorar: Todoriçliyim hakim bey! tekrarında aynı cevabı alan hakim kızar, salondan çıkartıp en sona bırakır. Hakim diğer davaları gördükten sonra artık inadı kırılmıştır diye düşünüp yine çağırır, aynı soruları sorar, cevap aynıdır tabi: Todoriçliyim Hakim bey!Hakim: ya sabahtan beri sana anlattım orasının adı Orhaniye oldu bilmiyor musun der. Bizimki: bilirim bilirim Hakim bey ama "İNADINA TODORİÇ" der. Yöre halkı arasındainadına todoriç deyimi, inatçılığı anlatılmak istenen insanlar için kullanılagelir. Köyde eğitim, Türkiye şartlarında çok erken sayılabilecek bir dönem olan 1930 lu yilların başlarında, köyden yetişmiş eğitmen rahmetli Süleyman BAKAR ile başlamıştır. Köyde doğup büyüyüyen hemen herkes okuma yazma bilmektedir. Öyle ki, 1982 yılında açılan okuma yazma kurslarına katılan kadınların tamamına yakını komşu köylerden gelin olarak köye gelen kadınlar oluşturmuştur. Halen 10 köyün çocuklarına eğitim ve öğretim veren ilköğretim okulu vardır. Köyde ikamet edip lise düzeyinde eğitim gören çocuklar, Keşan'a servisle günlük gidiş-geliş yapabilmektedir. Köyden yetişmiş,1 doktor,1 elektrik elektronik mühendisi(TÜBİTAK), 3 Veteriner hekimi 2 ziraat müh., SGK müfettişi, matematik öğretmernleri, sınıf öğretmenleri,sosyal bilgiler ögretmenleri,ingilizce öğretmenleri,bir çok ebe hemşire, sağlık memuru, sağlık teknisyeni,harita kadastro teknisyeni tarım teknkeri bulunmaktadır. Köy gençlerinin 1960 lı yıllarda köy öğretmeni Nail ALIM'ın önderliğinde başladığı futbol sevdası, uzun yıllar devam etmiş, çeşitli turnuvalarda birinciliklerle taçlandırılmıştır. Ancak, Türkiyenin genel sorunu olan ekonomik göçe Orhaniye Köyü gençleri de kapılınca, son yıllarda futbolda gerileme başlamıştır.İlyas Meriç,Soner Meriç,,Şevket Dalga,Hasan Akar,Recai Çetin,Yüksel Karagöz,Adnan Karagöz,Olcay Yaman,Necmettin Akar,Kemal Duran,Eray Çetin bu dönemde köy futboluna önem veren isimlerdir.

Muhtarlık:
Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği olması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır.
Seçildikleri yıllara göre köy muhtarları:
2009 - HASAN BAYIR2004 - Hasan Şimşek(Rahmetli)1999 - Hasan Şimşek1995 - Necati Engin
1980- NECATİ ENGİN

Genel bilgiler:
Köy, Keşan-Enez karayolu kenarında ve buradan başlayıp köy meydanına kadar uzanan ortada düz tek bir cadde ve bu caddeyi dik kesen sokakların etrafında, kuzey doğuya bakan hafif bir eğime sahip alanda, geniş bahçeler içinde yönleri genellikle güneye bakan evlerden kurulmuştur. Köyde dere karşısı denen dümdüz bir alandan ibaret olan mer'a önceleri harman yeri olarak da kullanılırdı. O kadar düz bir alan ki, eskilerde askeri manevralarda ve daha yakın zamanlarda zirai mücadelede kullanılan pervaneli uçaklar tarafından iniş-kalkış yapabildikleri bir pist olarak kullanılmıştır. Bu alanda yer alan köyün diğer girişi olan yol boyunca, Galatasaraylılar Lions Kulübü ve TEMA vakfı tarafından ağaçlandırılmış ve mer'a ıslah çalışmaları yapılmıştır.Ayrıca köy halkından Ali Çakmak bu çalışmalara yardımcı olup,ağaçların bugüne kadar yetişmesini sağlamıştır. 2006 yılında, Keşan'da konuşlu bulunan Tugay Komutanlığınca, köyün okulu, yolları,köy meydanı camisi, futbol sahası yeniden düzenlenerek güzelleştirilmiştir. Köyün hem içme suyu şebekesi hem kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur.sağlık evi bulunmaktadır. Ayrıca 2 Restaurant ve 3 de kahvehane bulunmaktadır. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır. köyün bir diğer adı todiriçtir.Ayrıca köyümüzde avcılar ve atıcılar derneği de bulunmaktadır.

Tags:
Geographical Place,Region,Home
Category:
Geographical Place