Nurdağı Başkanı

Bu sayfa Resmi bir kuruma ait değildir.Nurdağı belediyesi veya Mehmet Yıldırır ile ilgisi yoktur.Başkanımız Mehmet Yıldırır gönüllüleri tarafından kurulmuştur.

Nurdağı belediye Başkanı Mehmet YILDIRIR
Mehmet Yıldırır, 1966 Gaziantep Nurdağı İlçesi Şatırhüyük beldesinde doğdu. Erzurum Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesini bitirdi. GAP Bölge Kalkınma İdaresi Bölge Müdürlüğünde, Tarım, Orman ve Kırsal Kalkınma Biriminde uzman ve yönetici olarak 22 yıl görev yaptı. Mehmet Yıldırır,30 Mart 2014'de Nurdağı Belediye Başkanlığı görevine seçildi.
Mehmet Yıldırır, evli ve 2 çocuk babasıdır.

Nurdağı'nın ilk medeniyetlerin doğduğu Mezopotamya-Akdeniz arasında, Suriye Anadolu ve Cebeli Bereket-Adana ovasına geçen geçitler üzerinde bulunması tarih öncesi çağlardan beri [İlk Tunç Çağı- Orta Tunç Çağı- kalkeolatik (Bakırtaş) ] İnsan topluluklarının göçlerinin bu yoldan yapıldığı ve ticari büyük münasebetlerin bu yollardan temin edildiği, çevrede yapılan kazılardan anlaşılmaktadır.Nurdağı'nın 1929'dan öncesi olmasa da bağlı bulunan belde ve köylerinin tarihin en eski devirlerinden beri birçok medeniyetin eserlerini üzeride topladığı bilinmektedir.Hitit İmparatorluk Hanedanından bazı prensler çeşitli bölgelerde küçük krallık ve prenslik hanedanları kurmuşlardır. Bunlardan biri Kargamış (Carabulus) Hitit Krallığıdır. Asur ve Gerdanilerin işgali üzerine yönetim merkezi Fevzipaşa İstasyonu yakınındaki Zincirli (Sam'al) bölgesine kaymıştır. Sam'al Krallığının önemli merkezlerinden birisi de şu anda ilçemiz sınırları içerisinde bulunan Sakçagözü (Keferdiz) Beldesidir. Sam'al Krallığının Asurluların egemenliğini ne zaman kabul ettiğine ilişkin herhangi bir ipucuna rastlanılmamaktadır. Sam'al zincirli Karalı Barrakip (İÖ.732–725)'in Hiyoralif ile yazılmış bir mührü ile bir yazıtının ilçemize bağlı Karaburçlu köyü civarında bulunması ilçemiz tarihi açısından önemlidir.
Geç Hitit Kültürünün en güzel örnekleri Zincirli Höyükte ve Sakçagözü Coba Höyüğünde ortaya çıkarılmıştır. Çıkarılan eserler şu anda Gaziantep müzesinde koruma altındadır.
Osmaniye'nin Kadirli ilçesindeki Geç Hititlere ait Karahöyük ile zincirli höyüğünü birbirine bağlayan Aslanlı Beyi yolu da Nurdağı'nın Olucak Köyü civarından geçmektedir. Bu yolun kalıntıları halen mevcut olup ormanlar içinde günden güne yok olmaktadır.
1954 yılında İslâhiye’deki Geç Hititlerin durumunu incelemeye gelen İstanbul arkeoloji Enstitüsü uzmanları Aslanlı Bey yolunda ve höyüklerde çalışmalar yapmışlardır. Hatti Coba Höyüğünün Prof.J.Gastrang'ın çalışmaları sonucu kalkolitik (Bakır Taş ) devri döneminden Bizans dönemine kadar uzanan bir yerleşim yeri olduğu belirlenmiştir. Ayrıca Nurdağı 'nın çeşitli bölgelerinde 20'den fazla daha önceleri Mesken olarak kullanılan; ancak bugün toprak yığınından başka bir değer taşımayan Höyükler ile bu höyüklerdeki geç Hititlere ait eşya kalıntılarının bulunması Geç Hititlerin Nurdağı bölgesinde 20'den fazla şehir kurduklarının ve medeniyet tesis ettiklerinin delili olmaktadır.
İran ve Yunan savaşları sırasında bölgemiz İran İmparatorluğunun sınırları içine girmiş Büyük İskender'in doğu seferinde bölgemiz de İslâhiye gibi Büyük İskender'in idaresine geçmiştir. Hıristiyanlığın ilk zamanlarında Cebeli Bereket dağları ilk Hıristiyanların yerleştikleri yerler olmuştur. Roma imparatorluğunun bölünmesi üzerine İslâhiye gibi, İlçemizde doğu Roma imparatorluğunun hâkimiyeti altına geçmiş ve bu suretle de Bizans İmparatorluğuna tabi olmuştur. İlçemiz sınırları içerisindeki Ukkaşiye Türbesinin olduğu tepede eskiden kalma bir kilise ve mabedin olduğu bu mabede 6 keşişin ibadet ettiği bilinmektedir. Ayrıca Hisar Köyü civarında Bizanslıların kalesi olduğu Hisar adının o kaleden dolayı bu köye isim olduğu sanılmaktadır.
İslamiyet'in gelişmesiyle II. Halife Hz Ömer ve Hz Ali'nin İslam Ordularının başkomutanlığı zamanındaki Hicri tarihin I8.senesi Roma-Bizans İmparatorluğu ile açılan uyuşmazlık üzerine Şam ve Halep Roma -Bizans imparatorluğunun elinde iken, 40 Bin kişilik bir İslam ordusu bu şehirleri fetih ettikten sonra Suriye'nin tamamını fetih ederek Kilis, Antep ve Malatya'ya kadar ilerlemek ister. İşte bu yüzden Halit Bin Velit komutasındaki ordu I0' ar bin kişilik birliklere ayrılmıştır. Bu I0' ar bin kişilik ordu birliklerinin birine de şu anda ilçemiz sınırları içerisinde türbesi bulunan Hz Ukkaşe komutan olarak tayin edilmiştir. Bu birlik ve Komutanı Antakya ve Hatay dolaylarını alarak Kırıkhan ve İslahiye'yi de aldıktan sonra türbesinin bulunduğu güzergah üzerinden Maraş ve Malatya'ya doğru ilerlemek istiyordu. Bu bölgede yapılan çetin çalışmalar sonucunda Bizanslılar Cebeli Bereket dağlarının arkasına atılmıştır. Bu dönemde İslâhiye gibi Nurdağı da Bizanslılar ile İslam Ülkeleri arasında bir sınır bölgesi durumunda kalmıştır.
Abbasi İmparatorluğunun kurulmasının ardından Abbasi Halifelerinden Seyfü'd Devlet zamanında Suriye'nin kuzey bölgesinde kalan bu yerlere avasım eyaleti adı verilmiş buralara 1071 Malazgirt Meydan Muhaberesinden sonra Sultan Alparslan'ın kumandanlarından Emir Afsin tarafından Türkistan'dan gelen muhacir Türk kabileleri yerleştirilmiştir. Böylece Anadolu'nun Türkleştirilmesi süreci ilk bu sahadan başlamıştır. Bütün Anadolu Türk hâkimiyetine geçtiği gibi bölgemizde Selçuklu hâkimiyetine geçmiştir. Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlıların hâkimiyetine giren bölgemiz, Osmanlıların son dönemine kadar birçok idari taksimata maruz kaldığı için Binboğa dağlarından inen aşiretlerin çapulculuk alanı olarak kullanıldığı bazı tarihçiler tarafından aktarılmaktadır. Mısırlı İbrahim Paşanın Suriye'nin Kuzeyini işgal etmesi ve sonradan geri çekilmesi üzerine bu bölgelerde yoğun olarak bulunan Celikanlı ve Delikanlı aşiretlerinin çekişme ve kavgaları yüzünden asayişsizlik çoğalmış Abdül Mecit zamanında Halep vilayetleri valileri olan Derviş ve Cevdet Paşalar bu bölgelerin ıslahı için görevlendirilmişlerdir. Cebeli bereket vilayeti de bu dönemde kurulmuştur. Bölgemizde İslâhiye gibi bu vilayete bağlanmıştır.1868 yılında Derviş Paşa 15 Bin kişilik bir ordu ile 15 yıl boyunca bu bölgelerin imar ve iskân işleriyle uğraşmıştır.
Buradaki araziler tapuları ile Aşiret Reislerine dağıtılmıştır. O zamanın iskân şartlarına göre Kilis-İslâhiye yolunun Güney tarafı Delikanlı, Doğu tarafı ise Celikanlı aşiretine tahsis edilmiş, Konya’dan Karaman oğullarına mensup Kösebir ve İnci oğullarından olanlarda Sakçagözü ve Hisar civarına yerleştirilmiştir. 1923 yılından sonra yine bu bölgelerde asayişsizlik baş gösterince Gaziantep'le olan birliği göz önüne alınıp 1933 yılında Gaziantep'e bağlanmıştır.

Nurdağı belediye Başkanı Mehmet YILDIRIR

Nurdağı Ekonomisi
Tarım:
Nurdağı’nda arazilerin büyük bir kısmı tarih boyunca anılan verimli “Hilal Bölgesi” içinde olduğundan tarıma büyük önem verilmektedir. Hilal bölgesi kapsamındaki araziler 1954 yılında Emen Gölü kurutularak halka dağıtılmıştır. Arazinin verimliliği ekilebilir arazinin %65’i gibi orana sahip olmasıyla orantılıdır.
Hayvancılık:
İlçemizde genellikle küçükbaş hayvancılık yaygın olup ihtiyaca göre büyükbaş hayvancılıkta yapılmaktadır. Büyükbaş hayvan miktarı 3000–3500 civarındadır. Emirler köyünün bir kısmı Şatırhöyük Pınarbaşı Mahallesi, Kartal ve Kuzoluk köylerinin geneli geçimini hayvancılıkla sağlamaktadır.
Sanayi:
Biber Fabrikası Yağ Fabrikası bulunan ilçemizde Elbistan Şeker Fabrikası'nın bir alın ünitesi ile birlikte Toprak Mahsuller Ofisi'nin 10.000 ton kapasiteli çelik silosu ve 1000 ton yatay kapasiteli silosu bulunmaktadır. Yine SS. Nurdağı Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi K. Maraş yolu üzerinde 150 kişilik üye sayısı ile 200 kişilik proje ve yer ile sürdürmektedir.
Madencilik:
Nurdağı köylerinde zengin krom yatakları vardır. Kromitler, ofimolitler içinde yataklanmış bulunmaktadır. İlkel usullerle işletilen bu yatakların ilk defa 1945 yılında Çanakçıoğulları Yerli Krom Maden İşletmesi açmıştır. Çanakçıogullarını takiben Ayanoğlu yabancı şirketi aynı amaç için gelmiştir. Bursalı Ali Demir'in anlattığına göre madenler dağlardan 100–150 kamyonla istasyona taşınırmış. Maden yatakları genellikle Katrancı, yaylacık mezrası Hocalar obası, Balıkalan, Emirler, İncirli, Hamidiye ve Kırışkal dolaylarında çoğunluktadır.

Nüfus ve Yerleşim
Amanos dağları eteklerinde bulunan Nurdağı tarihi ipek yolu üzerindedir. Bu bölgeler osmanlı döneminde Cebeli bereket (Şimdiki Osmaniye ili) vilayetine bağlı idi. İlçemizin ilk yerleşim yeri Kurudere Osmaniye ili Bahçe ilçesi kaman köyü'nden zorunlu olarak göç eden, zorunlu diyoruz; çünkü Kurudere'de ikamet etmekte olan yaşlı kişilere göre Kaman dolaylarında çok çetin bir kış olmuş, geçimi genelde hayvancılık olan bu kişilerin hayvanları neredeyse açlıktan kırılacakmış bu durumdan dolayı şu andaki yerleşim yerine gelmişlerdir.
1850'li yıllardan sonra Avrupalıların özellikle Almanların Arap petrol yataklarına ulaşmak için 1870'li yıllarda yaptıkları demir yolu bu yoldan geçmektedir. 09.09.1929 yılında TCDD gar şefliği kurulmuştur. Gar kömürler'li Hacı Ökkeş Kömüroğlu'nun topraklarına yakınlığından dolayı Kömürler İstasyonu adını almıştır. Bu istasyonun açılmasından sonra Gar çevresinde amele ve çavuş barakaları kurulmuştur. Bu barakalardan birisi de 1989 seçimlerinde belediye başkanı Hüseyin yılmazın babası Mustafa yılmaza aittir. İnsanlar buraya çalışmaya gelmesiyle bazı sosyal ihtiyaçları giderecek ki çük işletmelere gerek duyulmuştur. İstasyon önündeki içme suyu kuyusu o tarihlerde açılmıştır.
1937 yılında Suriye kökenli Muhammed ve karısı Emin İstasyon yakınlarında çalışanların ihtiyaçlarının karşılanması için bir fırın ve bir bakkal açılmıştır. Bu bakkal ve fırın ilçemi tarihinde açılan ilk işletmedir. Bursa'lı Ali demir'in anlattığına göre bu Arap, dükkânını eşkıyalar yağmaladığı için 1940 yılında Hatay'ın Reyhanlı ilçesine göç etmiştir.1942 yılında Kömürler Köyü den Kambur Şıho lakaplı bir şahıs Arabın dükkânının bir bakkal açmıştır. Ardından Olucak'tan güllü ceylan ve Aziz Ağa, Mektepli Mustafa yiğit ve Altındiş Ali ilk manifatura ve değirmeni açmıştır.
Musa çavuş, Topal Hasan ve Elazığlı Sait usta bir süre sonra memleketi Elazığ'a göç etmiştir. İstasyon civarına göç etmesi ile ilk yerleşim birimi olmaya başlamıştır. Nüfusun artmasıyla beraber manifatura, değirmen kahve (kıraathane) ve bakkal işletmeleri açılışı hız kazanmıştır. 1937 yılında bölgeden geçen kara ve demir yolu, emniyet ve asayişinin sağlanması ve meydana gelen eşkıya baskınları, gasp ve soygun olaylarının önüne geçmek ve bölgenin güvenliği için İslahiye ilçe jandarma Karakolu adı altında ilçenin güney çıkışında şuandaki Kömürler Köyü yakınında bir karakol yapılmıştır. Bu Karakol daha sonra istasyon civarına taşınmış, bu karakolda yukarıda bahsettiğimiz Bursalı Ali Demir adlı er Karakol komutanı olarak görevlendirilmiştir.
1945 yılında Çanakçıoğulları ve Ayanoğlu maden işletme şirketlerinin gelmesi buraları daha bir canlandırmıştır. bu şirketlerde günde bin kişiye varan işçi sayısının akın etmesiyle nüfus kalabalıklaşmıştır. Osmaniye, Kahraman Maraş, Hatay ve Gazi Antep yollarının kesiştiği kavşak civarında Garibin kuyusu olarak bilinen mevkiye Mahmut Atay adlı bir şahıs ilk petrol istasyonunu açmış ardından Antep'li Memet usta adlı birisi ilk lokantayı açmıştır.
Kavşak civarında yerleşim nüfus hızla artmaya devam etmiştir. Nüfusu 2000'i aşan yerleşim biriminin belediyelik olmasına karar verilmiştir. Gerekli çalışmalar yapıldıktan sonra 06.06.1976 yılında belediyelik olmuş, ilk belediye başkanıda Kurudere Köyü'nde Sarı Reis lakaplı Hüseyin Yaşar olmuştur. Yapılan nüfus sayımlarında, 1980 yılında 4171, 1985 yılında 5.800, 1990 yılında 7.048, 1997 yılında 10.227, 2000 yılında 10.800 kişi olmuştur.

Tags:
Political Organization
Category:
Political Organization