Mudurnu ilçesi Karadeniz Bölgesinin Batı Karadeniz bölümünde yer alan Bolu iline bağlıdır.İlçe merkezi Bolu’dan 50 km güneybatısında Hisar ve Kulaklı Tepelerinin arasında kalan vadi içerisinde kurulmuştur.
COĞRAFİ KONUMU
Mudurnu ilçesi Karadeniz Bölgesinin Batı Karadeniz bölümünde yer alan Bolu iline bağlıdır.
İlçe merkezi Bolu’dan 50 km güneybatısında Hisar ve Kulaklı Tepelerinin arasında kalan vadi içerisinde kurulmuştur.İlçe hudutları 40 0 19 dakika – 400 39 dakika kuzey paralelleri ile 300 50 dakika –310 30 dakika doğu meridyenleri arasında kalır.
Kuzeyinde Düzce ili , kuzeybatısında Hendek ilçesi Kuzeydoğusunda Bolu ili doğusunda Seben ilçei, güneyinde Nallıhan ilçesi batısında Göynük ve Akyazı ilçeleri bulunmaktadır.
İlçe merkezinin deniz seviyesinden yüksekliği 840 m. dir. Yüzölçümü 1349 km. dir.
Mudurnu’nun kuzey ve kuzey batısında mezozoik tortul kayaçlar görülür.
İlçenin jeolojik yapısını esas alarak filiş formasyonu teşkil eder.Kıvrıntılı, kırık ve çöküntülü özelliğe sahip filiş aralarında yer yer kireç taşı tabakaları da bulunan killi,çimentolu,çoğunlukla pek kalın olmayan tabakalar halinde çeşitli kumtaşı ve konglomera tabaka değişimlerinden oluşur.Bu tabakalar genellikle killi toprak verdiklerinden heyelanlara çok rastlanır.
Arazi henüz iyice yerleşmemiş olduğundan eskiden beri bir çok deprem olmuştur.İkinci derecede tehlikeli deprem bölgesi üzerindedir.
İKLİM
Mudurnu’da ne deniz ikliminin tipik etkileri ne de İç Anadolu’nun tam karasal iklimi görülür.Her iki iklim arasında bir geçiş alanıdır.Maksimum yağışlar kış ve ilkbahardadır.Kuzeybatıdan ve kuzeyden esen rüzgarlar Mudurnu’ya yağış getirir.
BİTKİ ÖRTÜSÜ
Bölgede tabii bitki örtüsünü ormanlar meydana getirir.İlçe ormanlarında geniş yapraklı ve iğne yapraklı ağaçlar bulunur.En çok görülen ağaç türleri sarçam,karaçam,kızılçam,ardıç,göknar,meşe,kayın,gürgen,orman kavağı, kızılağaç, çınar,karaağaç ve kestanedir.Orman içlerinin alt bitki örtüsünü genellikle alçak boylu dikenli bitkiler,çalılar,fundalıklar,bazı yerlerde şimşirler ve orman gülleri oluşturur.Ormanların kapladığı alan 866160 dekardır.Meralarda ise her türlü meyveli ve meyvesiz ağaççıklar vardır.
YÜZEY ŞEKİLLERİ
Sıra Dağlar ve Tepeler
İlçe engebeli bir arazi yapısına sahiptir.Dağ sıraları batı istikametine uzanır ve batıdan doğuya yükseklikler artar.Belirgin olarak üç dağ sırası vardır.Birincisi ilçenin en kuzeyinden geçen , Düzce İli ile sınır çizgilerini oluşturan Abant Dağları, ikincisi Akyazı Göynük sınırından başlayarak doğuya doğru Akkaya Tepe 1628 m. Kuzgunkaya Tepe 1651 m. Alaçam Tepe 1689 m. ile devam ederek Bolu’nun Aladağ ve Köroğlu sıra dağları ile birleşirler.Üçüncü sırada ise Göynük ilçesini ortalayıp yükselerek güneybatıdan birleşip Mudurnu ilçesi hudutlarına girereler.Bir süre doğuya doğru uzandıktan sonra kuzeye yönelik ikinci sıra ile birleşirler.
Mudurnu ilçe merkezinin doğusunda bulunan Hisar Dağı 1384 m. ve Şehriman (1115m. )tepeleri de Mudurnu’ya girişte dikkati çeken iki yükseltidir.
Ovalar ve Yaylalar
Mudurnu ve civarı engebeli bir arazi yapısına sahip olduğundan ovalar azdır.Abant Dağlarının güney batısında genel olarak güney batı, kuzey doğu istikametinde Mudurnu ovası uzanır.Doğudan ve güney batıdan da dağlarla çevrilidir.Ortalama yükseltisi 800 m. dir. Şiddetli kara ikliminin etkisi ,topragın fakir oluşu, sulamanın az yapılması , devamlı aynı çeşir ekim yapğılması nedeniyle verim düşüktür.
Mudurnu da ovalar yöresel olarak her köyün civarında köyün adı ile söylenir.Munduşlar Ovası, Pelitözü Ovası, Çepni Ovası,Sarıyer Ovası,Örencik Ovası,Sürmeli Ovası, Topallar Ovası gibi.
Yaylalar
İlçe merkezinin 12 km kadar kuzeyinde ve Abant Gölü’nün güneyinde yarın daire şeklinde yaylalar sıralanarak Mudurnu’nun kuzey sınırını çizmektedirler.Diğer önemli yaylaları ise durga, Sırçalı, Göllüören, Babas, Örencik, Bulanık, Samat, Pelitözü, Sarıyer, Çepni ve Babalar köyü yaylalarıdır.
AKARSULAR VE GÖLLER
Mudurnu Suyu
Ardıç dağlarının kuzey eteklerinden doğar. Belirli bir kaynağı yoktur.Küçük kaynaklar ve yan derelerden toplanarak meydana gelir.Akkaya Boğazında Büyüksu Deresiyle birleşir.
Mudurnu Çayı
Abant dağlarının güney yamaçlarından doğar,küçük kaynakların ve derelerin toplanmaları ile meydana gelir. İlk baharda eriyen karlar ve fazla yağışlarla taşkınlara sebep olur. En büyük kolu yine Abant Dağlarından doğan Seymen Deresidir.Kuzey batıya doğru akarak Sakarya nehrine karışır.
Abant Gölü
Abant ve Mudurnu sıradağları arasında yer alan oval biçimli bir çukurluk içindedir.Modern turistik dinlenme tesislerinin yer aldığı gölün alanı 125 hektar,derinliği 10-15 metre civarında olup,en derin yeri 45 metredir.Göl seviyesinin denizden yüksekliği 1325 metredir.Tektonik bir çukurluğun erimelerle derinleşmesi sonucu oluşan bir dolin gölü olduğu söylenebilir.
Karamurat Gölü
Mudurnu,Akyazı yolu kenarında;Mudurnu’ya 35 km.uzaklıktadır.Kaynak suları ile beslenir.Üç tarafı dağlarla çevrili göl 50-55 dönüm büyüklüğündedir.
Sülük Gölü
Mudurnu ,Akyazı yoluna 9 km.dir.Yer kayması setti gölü olup 55-60 dönüm büyüklüğündedir.Üç tarafı dik yamaçlar üzerinde yeşillikler ve bir çok ağaç türüyle çevrelenmiştir.
MUDURNU EVLERİ
Mudurnu evleri arasında İstanbul’dan getirtilen ustalar tarafından yaptırılmış olan “Armutçular Konağı”nın ayrı bir yeri bulunuyor. 1860 tarihini taşıyan konak çatısı ha la orijinal Marsilya kiremitleri taşıyor.Bugüne de içinde oturanların gayreti ile ayakta kalabilen tarihi konak Mudurnu’ya gelenlerin ilk ziyaret yerlerinden biri sayılıyor. Dört katlı kare planlı konak ta 17 oda, 4 büyük salon, ve bir büyük sofa bulunuyor. Çıralı çamdan karkaslı ve ahşap kaplamalı konakta ahşap oymalar, tavan süslemeleri ve kapı tokmağı gibi detaylar hayranlık uyandırıyor.
En çok iki ve üç katlı ahşap evlerde, giriş katlarında kiler,mutfak, su sarnıçları bulunurken, geniş taş duvarlar üzerine oturtulan üst katlarda avlu veya sofa etrafında oturma, yeme, yatma amaçlı odaları yer alıyor. İç ve dış mekanlarda ahşap işlemeciliğinin en güzel örnekleri de görülebiliyor. İlçenin vadide bulunması nedeniyle güneşi geç görüp, akşamı erken uğurlayan Mudurnu’da sabah geç olurken akşam erken başlıyor. Kuzeye kapanıp güneşe yönelen evlerin mimarisinde birbirlerinin manzarasını ve havasına mani olmayacak şekilde yerleşim sağlanmış. Bir çoğu bahçeli olan evlerde ahşap çardaklar ve çatı odaları beğeni topluyor.
Osmanlı Sarayının tavuk ihtiyacını karşılayan ve son yıllara kadar tavukçulukla birlikte anılan Mudurnu, turizmde de büyük bir değişim içine girerek, Safranbolu özelliklerine sahip olma yolunda önemli adımlar atmaya başlamış. Geçen yıl başlayan çalışmalara ek olarak, 17 ev bu yıl, 50 ev ise önümüzdeki yıl içinde restore edilmek üzere planlanmış. Özellikle restore edilen evlerin pansiyon olarak turizme kazandırılması ve kent görüntüsünün yenilenmesi, otantik değerlerin ön plana çıkarılması ile başta Abant gibi önemli turizm merkezlerine gelen turistlerin ilgisini çekmeye başlamış. Yıllar önce oya ve dikiş iğnesi yapımı ile şöhret kazanan köylülerin yaptığı elişi ürünler, ahşap eşyalar, dekoratif özellikli kullanım eşyaları çeşitli dükkanlar ve tezgahlarda alıcı bulmaya başlamış. Bunlar arasında hanımların ortaklaşa yaptığı yerel kıyafetler taşıyan çok renkli bez bebekler, ahşap sini sofralar, pide kürekler i, yelek, süs patikleri, heybe gibi ürünler ekonomik fiyatlarla alınabiliyor.
Mudurnu da cami, türbe, hamam gibi tarihi hayli eskilere dayanan görülmesi gereken eserler kadar yörenin renkli yerlerinden Demirciler Çarşısı da ilgi çekiyor. Gün boyu çalışan ustalar yaptıkları bakır eşyaları dükkanları önlerinde sergilerken en çok bakır kapaklı sahanlar, ibrikler, mangal ve semaverler turistlerin ilgisini çekiyor.
Misafirperver ve turistlere alışık yöre halkı konukseverliklerini gösteriyorlar ve dükkanlarına gelenlere ikramlarda bulunuyorlar. Mudurnu çevresinde yer alan çeşitli köylerde aynı mimariyi yansıtan evler gözlenebiliyor. Köy fırınlarından çıkan ekmek kokusu ve cevizli çörek ile dikkat çeken yerlerden biri de Karapınar Kavağı Köyü. Ahşap eşyalar üreten çeşitli sepetler, küfe yapımı ile uğraşan köy lüler, orman ürünlerinin yanında arpa, buğday yetiştirip hayvancılık ve yaylacılık yapıyorlar. Yörelerine gelen turistlere süt ürünleri peynir, tereyağı, yoğurt ve bal gibi ürünler satıyor, bölgenin erik, kiraz, taze fasulye ve Mudurnu cevizi olarak ünlenen iri taneli, ince kabuklu, badem tadındaki cevizinin ünlü ve lezzetli olduğunu belirtiyorlar.
İlk baharda yemyeşil bir örtüye bürünen ve çam ağaçlarının hakimiyetindeki tepelerden gelen kokulara çiçek kokuları karışan Mudurnu çevresinde yer alan Sünnet, Sülüklü ve Abant gölleri Mudurnu da oturanların günübirlik mesire yerleri arasında bulunuyor. Çam kozalağı ve Mudurnu saat kulesi ilçenin simgelerinden sayılıyor.