İslamiyet ve İnsaniyet İçin...
Yaşadığımız çağın şartları öylesine geriden geliyor ki, bu çağın bir Müslüman'a ayak uydurması söz konusu değil. Neden mi ?
Çünki, bizler ( müslümanlar) biliyoruz ki yeryüzünde Cenab-ı Allah'ın Halifesiyiz. O halde Rabbimizin bize hediye ettiği nimetleri onun emirleri doğrultusunda kullanmalı ve tesirimiz altındakilere kullandırmalıyız. Helal dairesinden çıkmadan yaşayabilmek mümkün olmasaydı Rabbimiz bunu emretmezdi.
Yukarıdada belirttiğimiz gibi maalesef cahiliye devrini yaşamak zorunda kaldığımız şu günlerde, bizlerde bir uyanışın vesilesi olmak istedik.
Dünya'da 20 milyon nufusu bulunan Yahudi milleti, koşer sertifikası olmayan bir ürünü tüketmiyor. Koşer sertifikası muharref ( tahrif edilmiş ) Tevrat kitabına yani Yahudi şeriatına göre tanzim ediliyor. Dünya geneline baktığımızda bir avuç Yahudi halkı için firmalar serifikalı ürün yapıyor.
Bizler ise Dünya genelinde 2 milyarlık Müslüman nüfusa sahibiz. Üstelik Allah ( celle celaluh ) katındaki tek din İslam dinine mensubuz. Dinimiz hayatımızın her safhasına yön verirken biz bazı konularda pusulayı şaşırmış durumdayız.
Çok fazla karıştırmadan özetleyecek olursak; hayatımızın her anında evimize, yahut midemize giren temel ihtiyaçlarımız konusunda bilinçli olmamız gerekli.
Zararlı katkı maddeleri ve kimyasallardan mümkün mertebe uzak durmalı bilinçli hareket etmeliyiz.
İnsan vucuduna giren bir maddenin 40 gün sonra bedeni terk ettiği bu gün bilimsel olarak ıspatlanmıştır. Ispatlanmasa da bizim için farketmezdi zaten.
Demek ki İçerisinde haram madde olan bir lokma yiyen Müslümanın 40 gün duası kabul olmuyor. Bunu bize muteber fıkıh kitablarımız bildiriyor. Biz ise üzerimize düşeni yapmakla yükümlüyüz.