SULTANİ ÜZÜM DİYARI ÇANAKÇI KÖYÜ FACEBOOK SİTESİNE HOŞ GELDİNİZ.
KÖYÜMÜZÜN TARİHCESİ
Manisa’nın Sarıgöl ilçesine bağlı Çanakçı köyünün ne zaman kurulduğuna dair kesin bir bilgi yoktur. Bir rivayete göre üç beş hanenin göçebe olarak gelip Güney Köy Dağı eteğine yerleştikleri ve Oğuz boyun dan oldukları tahmin edilmektedir.
Bir müddet sonra bilinmeyen bir nedenle (1600 yılı) bugünkü köyümüzün güney doğusuna (Yeşillerin bağları) yerleşmişler. Toprağın ilk işlenişine bu dönemde başlanmıştır. Çekirdekli üzümleri yetiştirdikleri ve bu üzümlerden pekmez elde ettikleri kuşaktan kuşağa anlatılarak günümüze kadar gelmiştir. Bu günkü Şakir’lerin bağlarının olduğu yerden geçmekte olan derenin yatak değiştirmesi sonucu 1700 yıllarda göç ederek şimdiki mezarlığın 300 metre doğu tarafına yerleşmişlerdir. Köylüler ölülerini eski (Koca) mezarlığına gömerken Tipris’li olduğu söylenen birinin zaptiyeler tarafından öldürülüp bu günkü mezarlığa defnedilerek yeni mezarlık oluşturulmuş ve Tipris’li mezarlığı diye anılmış.
Tahmini olarak bir asır kadar burada yaşamını sürdüren atalarımız daha önce olduğu gibi sel felaketine maruz kalınca bugünkü yerinde ikamete başlamışlar. O dönemde 70 ila 80 haneden oluşan köy zamanla nüfusu artarak günümüze kadar gelmiştir. Köyümüzün adının Çanakçı olarak verilmesine ilişkin ne bir kanıt nede çanak çömlek yapıldığına dair kesin bir bilgi yoktur. Ancak toprak altından zaman zaman değişik büyüklüklerde küplerin çıktığı söylenmektedir. Köyümüz ve çevresinin çukur oluşu etrafının dağlarla çevrili olması, yani çanağa benzemesi adının Çanakçı olarak verilmesinde etkin olabileceği varsayılmaktadır. Feodal yapının hüküm sürdüğü o yıllarda köylülerin kendi arazileri yokmuş. Topraklarımızın bir kısmı Helvacıların büyük bir kısmı ise Rasim Bey’inmiş. Zamanla insanlar bu arazileri işleyerek sahibi olmuşlar.
Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte köyümüzde bunlardan nasibini almıştır. Örneğin ilk traktörü (paletli) Rasim Bey getirmiş olup daha sonraları Hacı İsmail dayı gazlı Ferguson, Yaşıl dayıda gazlı traktörü getirip kullanmışlardır. İlk açık arabayı, ilk belediye ehliyetini alan ve ilk artezyen kuyusunu açan Hüseyin Usta’dır.(https://www.facebook.com/photo.php?fbid=308288979775&set=a.308262709775.146492.305417404775&type=3&theater) Sonrada Kırmızı Dayı kamyon alarak yeniliğin öncüsü olmuşlardır.
Yaklaşık tarihi üç asra varan geçmişe sahip, Çanakçı Köyü’nün ilk muhtarının kim olduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte Efendioğlu (Hacı İsmail) ailesinden olduğu sanılmaktadır.
1928 yılında ilkokulumuz eğitim öğretime açılmış olup daha sonraki yıllarda derslik sayısı artırılarak günümüze gelinmiştir. Arazimizin geniş ve verimli olması nedeniyle memuriyete atılma ve yüksek okula bitirme oranı düşük kalmıştır.
İlk cami çocuk mezarlığı denen mevkide ibadete açılmıştır. 1915 yılında bugünkü yerinde inşa edilmiştir. 1969 Gediz depreminde hasar görünce yıkılıp yerine 1973 de başlanıp 1986 da tamamlanan yeni cami yapılmıştır.
Köylü su gereksinimini kuyulardan ve dırdır denilen yerden taşıma yoluyla gideriyordu. Daha sonra Özpınar Köyü yakınında kaynak suyu bulunup, künk içinde cami önündeki çeşmeden karşılıyordu. Daha köklü çözüm için teknoloji nimetlerinden faydalanılarak artezyen kuyusu açılıp 75 tonluk su deposuna aktarıldı (1971) ve köye dağıtımı bu depodan sağlandı. Zamanla artezyen kuyularının sayısı artırılarak su sorunu tamamen çözülmüş oldu.
Köylü ilikmen, kandil ve löküz gibi aydınlatma araçlarını kullanırken 1967 yılında elektriğin gelmesiyle modern aydınlatma araçları kullanılmaya başlandı. İlk telefonumuz ise 1988 yılında hizmete girmiştir. Ali Doğan adındaki hayırsever vatandaş 1989 yılında sağlık ocağı yaptırarak köyün sağlık problemini gidermiş olup örnek bir davranış sergilemiştir.
Topraklarımız tarıma elverişli olmasına rağmen susuz tarım yapılıyordu. DSİ Avşar barajından su getirerek toprağın sulanmasını sağlamış olup sulu tarıma geçilmiştir.
Osmanlı imparatorluğunun yıkılmasıyla yunan ordusu yurdumuzun batısını işgal etmeye başlamış köyümüze giren Yunan askerine karşı direniş gösterilmemesine karşın köy halkından Ali Gazi, Bayram Hasan Ali ve Tıngır Mehmet adındaki 3 köylüyü vurmuşlar. Hatta Kırmızıların evlerini yakıp gittikleri bilinmektedir. 26 Ağustos 1922 tarihinde Afyon cephesinden taarruza geçen ordumuz 4 Eylül sabahı Çanakçı köyü ve çevresini düşman işgalinden kurtarmışlar. Türk ulusu olarak bizler, asker ruhlu yetiştirilişimiz ve işgalden kurtulmuş olmanın mutluluğu ile ordumuzun köye girişi sevinç gösterileriyle karşılanmıştır. Sağır Osman’ın evinde ağırlanan askerin gıda ihtiyacı giderilmiş hatta koyun bağışlanmıştır.
Kuruluşu uzun yıllara dayanan halkın kültürü de bir hayli zengindir. Örneğin düğünden önce nişanlılık döneminde dünürlük sürdürülür ve dönemde karşılıklı olarak muayyen zamanlarda sini sini (https://www.facebook.com/photo.php?fbid=308289149775&set=a.308262709775.146492.305417404775&type=3&theater)yiyecekler gönderilirdi. Düğünün başladığı ilk gün gençler yaren başı önderliğinde Davuldudu yanındaki Dibektaşına davul zurna eşliğinde gidilip keşkeklik buğday tokmakla dövülerek ezilirdi. Düğünün ikinci günü ise erkek tarafı harç adı altında kız tarafına bir koyun ve bir miktar yiyecek gönderip ve oradan göynek gibi hediyeler verilirdi.
Gösterimi 1950’li yıllara dayanan ve o yıllarda elektrik olmamasına rağmen sinema işletilirdi. Kalabalık bir seyirci topluluğuna sahip iken televizyon yayınının başlamasıyla birlikte sinemaya ilgi azaldı ve zamanla işletilmez oldu.
Dini bayramlarda, katılımın bir hayli yüksek olduğu at yarışları yapılır, yağlı pehlivan güreşleri düzenlenirdi. Bayramın ikinci günü İlçemize gençlerin katılımıyla düzenlenen geziye Gencer adı verilirdi. Yine spor etkinliklerinden futbolda ise sıradan bir takımın görünümündeyken daha sonra kulüp resmileştirildi. Önce 2. amatörde sonra da 1. Amatör maçlarında küçümsenmeyecek başarılar kazandı. Zamanla ilginin azalması ve maddi yaptırımların artması sonucu kulüp faaliyetini askıya aldı.(https://www.facebook.com/photo.php?fbid=308289754775&set=a.308262709775.146492.305417404775&type=3&theater)
Köyümüzün tarihçesine bakıldığında 3 ayrı yere konuşlandığını büyüklerimizden öğreniyoruz. Yer değişimine neden olan sel baskınlarından kısa sürede kurtulmalıyız. Bu nedenle geçmişten ders alınarak yeni can ve mal kaybının yaşanmaması için dere yatağının en kısa sürede ıslah edilmesi gerekmektedir. Başta yöneticilerimize duyurulur.
Bu güne kadar köyümüzün gelişmesinde katkıda bulunan yöneticilere hizmetlerinden dolayı teşekkürü bir borç bilip saygıyla anıyoruz. Ancak hizmette sınır yoktur anlayışı ile köyümüzün geleceği için daha çok çalışılması gerektiğini belirtelim.
Yazan: Necati AĞA
Kaynak kişiler: Mehmet AKGÜMÜŞ,
Mustafa ÇAN (Sarı dayı)
GENEL BİLGİLER : Köyün kendine özgü bir dinamiği vardır. Sabahın erken saatlerinde başlayan hareketlilik gün boyu devam eder. Üzümün yılın on iki ayı ilgi gerektirdiğinden dolayı köylüler sürekli bir çalışma içerisindedirler. Düğün salonu,sağlık ocağı,ilköğretim okulu ve kanalizasyon gibi imkanları bünyesinde barındırır.Genç dinamik muhtarı sayesinde köy, modern bir görünüme kavuşmuştur.
YERLEŞİM :Çanakçı köyü Sarıgöl’e 5 km. uzakta olup geniş bir alana yayılmıştır. 500 haneye aşan yerleşimiyle küçük bir kasaba görünümündedir. Etrafı Gediz ovasının verimli topraklarıyla çevrili olup Trazlar,Bağlıca,Çimentepe,Çavuşlar köyleriyle sınır komşusudur. Modern görünümüyle Sarıgöl köyleri arasında dikkat çekmektedir.
EKONOMİ :Köy nüfusunun büyük bölümü çiftçilikle geçimini sağlamaktadır. Hayvancılıkta köyün diğer geçim kaynaklarındadır. Büyük ve küçük baş hayvancılığın her ikisi de yapılmaktadır. Küçük atölye ve esnaflar bulunmaktadır. Sultani üzümünün anavatanı olan Gediz deltasının en verimli topraklarında yetiştirilen üzümler dünyanın dört bir yanına ihraç edilmektedir.
EĞİTİM DURUMU :1930′lu yılların başından itibaren ilköğretim okuluna sahip olan köyün, eğitim durumu yüksek seviyededir. Türkiye’nin büyük şehirlerine sürekli öğrenci yollamaktadır.
ULAŞIM : Çanakcı köyüne ulaşmanın başlıca yolları;
İZMİR – ANKARA ASFALTINDAN ALAŞEHİR İSTİKAMETİNE DÖNÜLEREK SARIGÖL’E ULAŞILIR. BURADAN BELEDİYE DÜĞÜN SALONU VE SİNEMASI YANINDAN KALKAN KÖY ARABALARINA BİNİLEREK 2 KM. SONRA TIRAZLAR KÖYÜ’ NE VARILIR VE BURADAN SOLA DÖNÜLEREK 4 KM. SONRA DA ÇANAKÇI KÖYÜ’ NE ULAŞILIR.
DENİZLİ – İZMİR İSTİKAMETİNDEN GİDİLİRKEN ÖNCE SARAYKÖY DAHA SONRA ANA YOLDAN SAĞA AYRILIP BULDAN İLÇESİNE BURADAN DA ÇEVRE YOLU TAKİP EDİLEREK DE SARIGÖL’ E ULAŞILIR.
UŞAK ÜZERİNDEN ÖNCE EŞME’ YE DEVAM EDİLEREK 40 KM. SONRA 4 YOLDAN SOLA DÖNÜLEREK 2 KM. SONRA ÇANAKÇI KÖYÜ’ NE GELİNİR.